Günümüzde dijitalleşen dünya ile birlikte pazarlama faaliyetleri de daha çok dijital platformlar üzerinden gerçekleşmeye başladı. Hemen her sektörde olduğu gibi müzik endüstrisi de bu yeni pazarlama yöntemlerini kullanıyor. Müzik söz konusu olduğunda sosyal medyadan içerik pazarlamaya, radyo ve televizyondan konserlere, dijital platformlara kadar birçok pazarlama yönteminden yararlanmak mümkün.
Dijital Platformlar ve Müzik
Müziğin evrensel boyutu ve insanları kolayca etkileyebilmesi, müzik ve pazarlamayı birbirinden ayrılmayan iki unsur haline getiriyor. Hem müziğin pazarlamadaki etkisi hem de dijital platformlar ile yeni medyanın müziği daha geniş ve doğru kitlelere ulaştırması, bizlere dijital pazarlamanın bu sektör için önemini gösteriyor.
Şimdi biraz geçmişe gidelim. X ve Y kuşağı iyi bilir, sevdiğimiz sanatçı veya grupları dinlemek için yeni albümlerini sabırsızlıkla beklerdik. Bantları çıkınca kalem yardımıyla düzelttiğimiz, karışık şarkıları doldurup üzerine “mix” yazdığımız kasetleri unutmadık. Hepsini şimdilerde tebessümle hatırlıyoruz.
Ne var ki dijital platformlar bize kaset veya CD’lerin sağlayamadığı kolaylıkları sağlıyor. Hem dinleyici hem de müzisyenler için çift taraflı avantajlar sunuyor. Evde, işyerinde, arabada kısaca gittiğimiz her yerde müziği yanımızda taşıyabiliyoruz. Müzisyenlerin çalışmalarını dinleyicilerle buluşturmak için en çok kullandığı kanalların başında ise Youtube, Spotify ve Apple Music geliyor.
Sosyal Medyada Müzik
Sosyal medya artık kendimizi ifade etmenin, sosyalleşmenin, yeni kişiler tanıyıp iletişim kurmanın en etkili yollarından biri. Kendimizi ifade etmek ve bir mesaj iletmenin en güzel yollarından biri de şüphesiz ki müzik. Kişisel olarak beğenilerimizi, yaptıklarımızı ve dinlediğimiz müziği paylaşmak için en çok sosyal medyayı kullanıyoruz.
Dinleyiciler olarak bizimle beraber sanatçılar ve gruplar da çalışmalarını müzik severlere sosyal medya aracılığıyla duyuruyor. Trend haline gelen akımlar ile her türden müziğin dünyanın her yerinden insanlara ulaşması sosyal medyanın gücü sayesinde mümkün.
Müzik Endüstrisinde İçerik Pazarlama Fikirleri
Müzik dediğimizde aslında dijital veya enstrümantal bir çıktının çok daha fazlasını kastetmiş oluruz. Her müziğin ardında bir hikaye, dokunduğu duygular, renk ve neşe kattığı hayatlar var. Bunların da ötesinde müziğin tarihi, grupların nasıl bir araya geldikleri, sanatçıların gelişim süreçleri… Bu faktörlerin hepsi müziği evrensel olduğu kadar kişisel de kılıyor.
Bunları anlatmak hikayenin sahibine kendini ifade için zemin hazırlarken diğerlerine de ilham oluyor. Pazarlamanın duygulara dokunmadan başarıya ulaşamayacağını göz önünde bulundurduğumuzda devreye içerik pazarlama giriyor. Gerek sesli ve görüntülü, gerekse yazılı içeriklerle endüstriyi beslemek pazarlama yöntemlerinin en etkili yollarından.
Müziği Pazarlamanın En İyi Yolu: Festivaller
Festivaller severek katıldığımız, eğlendiğimiz, sosyalleştiğimiz etkinliklerin başında geliyor. Müzik festivallerinde insanlar birçok müzisyeni dinleme imkanı buluyor. Müziği icra edenler de hem eserlerini hayranları ile buluşturuyor hem de insanlarla doğrudan etkileşim kurabiliyor. Kahve, cocktail, çikolata gibi farklı konseptteki festivallerde sahne alabiliyorlar. Festivallerin duyurulması için yapılan sosyal medya tanıtımları ve afiş çalışmaları da pazarlamanın bir parçası elbette.
Bunların yanı sıra farklı firmalar da festival alanında stant kurma imkanına sahip. Böylece yaptıkları kampanyalar ile markalarını tanıtma ve bilinirliklerini artırma fırsatı yakalıyorlar. Bu bağlamda festivallerin sağladığı faydaların yalnızca gruplar ve sanatçılarla sınırlı olmadığını söyleyebiliriz. Müzik endüstrisi diğer işletmeler için de pazarlama alanı yaratan güçlü bir sektör.
Nostalji Pazarlaması: Geçmiş ile Bugün Arasında Müzikle Köprü Kurmak
Nostalji pazarlaması kısaca, eski dönem şarkıları yeni düzenlemeler ve farklı yollarla tekrar gündeme getirmektir. Bu yöntem insanlardaki geçmişe özlem duygusu ile bağ kurarak müziğe tekrar değer katmaya ve bu değeri artırmaya yarar. Nostalji pazarlamaya örnek olarak eski şarkıların coverlanması veya tekrar yorumlanmasını gösterebiliriz. Aynı şekilde dizilerde tekrar yayınlanarak yeniden pazarlanan şarkılar da buna bir örnektir.
Yakın zamandan bir örnek olarak Metallica’nın Master of Puppets’ından ve Kate Bush’un Running Up That Hill parçasından bahsedebiliriz. İki parça da şimdiden kült haline gelmiş Stranger Things dizisinde yeniden duyuldu. Bu sayede Master of Puppets gibi bir parçanın zamansızlığına tekrar şahit olduk. Bununla birlikte geçmişten gelen bir parçanın yeniden pazarlanarak nasıl popüler hale gelebileceğini de deneyimledik.
Kullanıcı Deneyimi ve Müzikle Duygusal Bağ
Müzik endüstrisinde dijital pazarlama becerisi biraz da dinleyicinin bizi ne kadar geri beslediğiyle alakalı. Müzik pazarlama duygularla doğrudan ilişkilidir. Dijital pazarlamadan önce ise yorumlarımızı, şarkının bize ifade ettiklerini paylaşabilme imkanımız sınırlıydı. Ancak sosyal medya ve dijital platformların yaygınlaşması bize çok daha geniş bir alan sunuyor.
Sosyal medyadaki kişisel paylaşımlarımıza müziği dahil ederek aslında organik bir pazarlama alanı yaratıyoruz. Bu da tamamen notaların hislerimiz üzerindeki etkisinin itici gücü ile oluyor. Daha önce de vurguladığımız gibi kendini ifade etme isteğimiz paylaşma ihtiyacını tetikliyor.
Yaptığımız tüm paylaşımlar aslında müziğin sahipleri için geri dönüş niteliğinde. Bu da kullanıcı deneyiminden bir veri yaratıyor. Dinleyicinin ne istediğini daha iyi anlayan müzisyenler sonraki projelerinde bu geri bildirimleri değerlendiriyor.
Dijital Pazarlama ile Müzik Endüstrisinin Dönüşümü
Dijital pazarlama, müziğin evrensel diliyle birleşerek müzik endüstrisini dönüştürmeye devam ediyor. İçten gelen bir tutku ve müziğin gücü, dijital platformların sunduğu sonsuz olanaklarla bir araya geliyor.
İleride müziğin daha fazla insanın kalbine ulaşması için yeni yollar bulacağız. Yeni yeteneklerin keşfedilmesini sağlamak için dijital pazarlamanın etkisi daha da büyüyecek. Müziği yaşatan ve paylaşan herkes, bu evrime bir şekilde katkı sağlamakta. Müzik ve dijital pazarlama arasındaki bu güçlü bağ, geleceğin müzik dünyasını şekillendirmeye devam edecek.