INP geçişine 1 aydan kısa bir süre kaldı. 12 Mart’ta Google, CWV metriklerinden FID’nin yerine INP’yi devreye alacak. Bildiğiniz gibi 2021 yılından bu yana web sitelerin hız metrikleri SEO’da bir sıralama kriteri. Bu metriklerden biri olan FID’ye oranla INP çok daha yüksek bir standardı ifade ediyor. Web siteniz bu geçişe hazır değil ise SERP’lerde sıra kaybı yaşayabilirsiniz. INP nedir ve nasıl optimize edilir diye merak ediyorsanız aradığınız bilgileri burada sizlerle paylaşacağım.
INP Nedir?
Kısaca ifade edecek olursam INP, İngilizce Interaction to Next Paint ifadesinin kısaltmasıdır. Google’ın sayfa deneyimlerini ölçmek için geliştirdiği bir metriktir. Bu metrik web sayfalarının kullanıcı etkileşimlerine ne kadar hızlı yanıt verdiğini ve ne kadar duyarlı olduğunu ölçüyor.
Kullanıcı bir sayfayla etkileşime girdiğinde, örneğin herhangi bir butonu tıkladığında tarayıcının değişen pikselleri ekrana hangi sürede aktardığının tespiti INP ölçümüyle gerçekleşiyor. Bu nedenle bu metrik, birazdan bahsedeceğim FID metriğinin yakalayamadığı çok daha yüksek bir standardı ifade ediyor. Bu yüzden kullanıcı deneyimlerini iyileştirmek isteyen tüm web siteler INP optimizasyonuna ihtiyaç duymakta.
Bu noktada INP metriğini biraz daha detaylı ele almak istiyorum. INP aslında Google’ın Core Web Vitals metriklerinden biridir. Bu metrik, kullanıcının bir web sayfasıyla etkileşim kurduktan sonra sayfanın görsel olarak nasıl yanıt verdiğini ölçer. Bu ölçümler arasında örneğin herhangi bir butona tıkladıktan sonra sayfanın açış hızı, form alanına yazma veya form gönderme, menüyü açma gibi birçok etkileşim var. Bir web sayfasının bu tür etkileşimlere yanıt süresi ne kadar kısaysa INP metriği o kadar iyi demektir. INP nedir ve nasıl optimize edilir diye merak edenler bunları unutmamalı.
İyi bir INP skoru web sayfasının etkileşim sırasında gelen isteklere hızlı ve akıcı şekilde yanıt verdiğini gösterir. Milisaniye cinsinden ölçülen bu metrikte düşük değerler iyi bir INP skorunu ifade eder. Nitekim 200 milisaniyenin altındaki değerleri Google iyi olarak kabul etmekte. 200 ile 500 milisaniye arasındaki değerlerin geliştirilmesi gerektiği uyarısını veriyor. 500 milisaniyenin üzerindeki değerleri ise kötü olarak değerlendirmekte. Sitenizde INP skoru eğer 500 milisaniye üzerindeyse bu sorunu çözmeden SERP’lerde başarı elde etmek mümkün değil.
INP ölçümlemesinde Google’ın esas amacı aslında web sayfalarının kullanıcı etkileşimlerine hızlı yanıt vermesini teşvik etmektir. Böylelikle ziyaretçiler web sayfasıyla daha hızlı ve olumlu bir ilişki kurar. E-ticaret siteleri özelinde bu durum daha yüksek alışveriş potansiyelleri demektir. Çünkü hız sorunları yaşayan sayfalar ziyaretçilerin alışveriş yapma isteğini azaltır.
INP Nasıl Ortaya Çıktı?
Son yıllarda Google web sayfalarında kullanıcı deneyimlerini iyileştirmeye dönük bir dizi çalışma gerçekleştirmekte. Web sitelerin hız skorlarını artırmaları için sürdürdüğü çalışmalar 2020 yılından bu yana artan bir ivmeyle devam ediyor. İlk olarak Lighthouse yazılımıyla bu alana giriş yapan Google, 2021 yılında web sayfaların indeks başarısı için daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmalarını teşvik amacıyla hız metriklerini sıralama kriteri haline getirdi. Hatta bu nedenle SERP’lerde ciddi dalgalanmalar oldu. INP nedir ve nasıl optimize edilir diye merak edenler bunları unutmamalı.
2021 yılından bu yana Google, iyi bir sayfa deneyimi sunan siteleri ödüllendirmekte, kötü bir deneyim sunan siteleri ise cezalandırmakta. Bu ölçümleri yapmak için kısa adıyla CWV olarak ifade ettiğimiz 3 önemli metriği kullanıyor. Bunlar LCP, FID ve CLS şeklindedir. Bu metriklerden LCP’nin açılımı Largest Contentful Paint şeklindedir. Anlamı, bir web sayfasının yüklenmeye başladığı andan itibaren sayfadaki en büyük bileşenin yüklenmesine kadar geçen süredir.
FID metriğinin açılımı First Input Delay şeklindedir. Anlamı ise kullanıcının bir bağlantıya tıkladıktan sonra web sayfasının ilk tepkiyi verme süresidir. CLS ise Cumulative Layout Shift ifadesinin kısaltmasından oluşmakta. Bu metrik ise sayfa yüklenirken görsel olarak nasıl kaydırıldığını ölçümlüyor.
Bu 3 CWV metriğinin yanı sıra Google, kullanıcı deneyimlerinin optimizasyonu için farklı metrikler de kullanmakta. INP de aslında bunlardan biri. İlk ortaya çıktığında INP henüz deneysel bir metrikti. Bu nedenle sayfa deneyimi ölçümlemelerinde henüz temel metriklerden biri haline gelmemişti. Bunun yerine FID metriğini kullanan Google, kullanıcı deneyimleri ölçümü bağlamında sayfanın ilk tepki verme süresini ölçümlüyordu.
Google’ı INP üzerinde çalışmaya iten esas neden, daha iyi bir kullanıcı deneyimi konusunda web siteleri teşvik etmek istemesiydi. Bu da ilk tepki süresi yerine etkileşime bakmayı gerektirdi. INP nedir ve nasıl optimize edilir diye merak edenler için bu arka planı da açıklamakta yarar var.
INP Neden FID’nin Yerini Alacak?
Bu soruya kısaca “çünkü kalite standartlarını yükseltiyor” cevabını verebilirim. Peki nasıl derseniz şunları söyleyebilirim. FID metriği sayfa deneyimi analizi bağlamında yalnızca ilk etkileşimin giriş gecikmesini ölçüyor. Oysa INP metriği sayfadaki girdinin kaydedilmesinden işlem hattının son aşamasına kadar geçen süreyi ölçmekte. Dolayısıyla web sitelerin hız değerlerinin ölçümü konusunda INP çok daha yüksek bir standardı ifade ediyor.
INP ölçümü en temelde, bir kullanıcının sayfanın tamamıyla etkileşime girmesi için ne kadar süre beklemesi gerektiğinin bir temsilidir. Ve Google’ın INP ölçüm sistematiğine göre bir sayfada toplam etkileşim sayısı 50’den azsa INP, en kötü gecikmeye sahip etkileşimi dikkate alır. Ki bu durum ilk giriş gecikmesi yani FID’nin tam tersidir. Dolayısıyla yalnızca belli bir kullanıcı etkileşiminin ilk yanıt süresini ölçen FID’ye oranla INP sayfa hızı konusunda çok daha yüksek bir kalite standardını ifade ediyor.
Peki bu kadar mı? Hayır, değil. Bir web sayfasının FID değerini ölçtüğümüzde aslında ardışık düzenin ilk aşamasının sunduğu giriş gecikmesini ölçmüş oluyoruz. Oysa INP metriği giriş arabelleği tarafından sunulan tüm gecikmeyi ölçüyor. Yani FID için önemli olan, ilk etkileşimin giriş gecikmesidir. Fakat INP bir girdinin kaydedilmesinden sonraki işlem sürecini esas alıyor. Dolayısıyla sayfa sayısı fazla, hız optimizasyonları eksik olan web sitelerde INP güncellemesi kritik önemde.
Bu çerçevede INP, olay işleyicilerin çalıştırılması dahil, çok daha geniş bir süreci ölçmekte. FID ise ilk etkileşime verilen yanıt süresini ölçüyor. FID’den INP’ye geçişin Google gözünde anlamı, önemli bir süreci daha kapsamlı şekilde değerlendirmektir. INP nedir ve nasıl optimize edilir diye merak edenler bunları unutmamalı.
12 Mart’tan Sonra Neler Değişecek?
Herhangi bir aksilik olmazsa 12 Mart 2024 tarihinde Google, daha önce açıkladığı INP geçişini gerçekleştirecek ve arama motoru sıralama kriterleri arasında FID’nin yerine INP’yi koyacak. Bu durum şüphesiz ki INP skoru kötü sitelerin SERP’lerde sıra kaybı yaşaması anlamına gelecek. Aynı zamanda da INP optimizasyonlarına yönelik talebi artıracak. 12 Mart ve sonrasında web siteniz SERP’lerde ciddi bir düşüş yaşarsa bunun nedeni büyük bir olasılıkla INP skorunun kötü olmasıdır.
Daha detaylı ifade edecek olursam, 12 Mart INP Güncellemesi ardından web sitelerin SERP’lerde önemli düşüşler yaşaması mümkün. INP skoru kötü siteler SERP’lerde sıra kaybedecek. İyi siteler ise konum avantajı kazanacak. Bu durum INP nedir ve nasıl optimize edilir diye merak edenlerin sayısında ciddi bir artış meydana getirecek. Web sitesi hız performansı ve optimizasyonu INP güncellemesinin ardından çok daha önemli hale gelecek.
INP nedir ve nasıl optimize edilir diye merak edenler için bir noktaya daha kısaca işaret edeyim. Önümüzdeki süreçte INP geçişi SEO stratejilerinde bazı değişiklikler gündeme getirecek. SEO’da hep söylediğimiz bir şey var, “Content is King” diyoruz, evet bu doğru. Fakat şunu göz ardı etmemek lazım. Aynı içerik kalitesine sahip iki web sitesinden hangisinin INP skoru iyiyse SERP’lerde avantaj onda olacak. Dolayısıyla, iş artık kaliteli içerik üretmek ile sınırlı değil. İçerik kalitesi kadar hız performansı da önümüzdeki dönemde belirleyici olacak. Kaliteli içerik üretmek kadar INP skorunu optimize etmek de SEO’da en etkili stratejiler arasında kabul görecek.
Diğer taraftan, web geliştirme araçlarında da bazı güncellemeler olacak. Mevcut durumda analiz araçları LCP, FID ve CLS metriklerini esas alıyor. Oysa INP geçişiyle birlikte artık yeni bir dönem başlayacak. Web geliştirme araçlarında gerçekleşecek güncellemeler, web sitelerin INP puanlarını izlemelerini ve optimizasyon yapmalarını teşvik edecek. Tabii, INP hakkında pek çok yorum ve seminer düzenleneceğini ve bu eğitimlerin de giderek önem kazanacağını söyleyebilirim.
INP Nasıl Ölçülür?
INP nedir ve nasıl optimize edilir diye merak edenler INP’nin nasıl ölçüldüğünü de bilmek ister. Kısaca ifade etmek gerekirse kullanıcı etkileşimini belirlemek için INP ölçümü yapmak, etkileşimlerin tepki süresini ölçmeyi gerektirir. Bu süreler genellikle mouse tıklamaları veya dokunmatik ekran etkileşimleridir. Bu bakımdan INP güncellemesi aslında web sitelerin temel CWV metrikleri konusunda bilgi ihtiyacını artıracak.
Peki INP ölçümü nasıl gerçekleşir, biliyor musunuz? Aslında bu ölçüm son derece basit bir iş. Öyle ki diğer birçok konuda olduğu gibi herhangi bir JS veya CSS gerektirmiyor. Bu ölçümü yapmak için Google’ın PageSpeed Insights aracını kullanabilirsiniz. Bu araç herhangi bir üyelik veya ücret gerektirmiyor. İstediğiniz web sitesinin hız metriklerini bu araç sayesinde kolayca görüntüleyebilirsiniz.
INP ölçümü yapmak için PageSpeed Insights aracının yanı sıra farklı analiz araçları ve programlarını da kullanmanız mümkün. Peki bunlar neyi nasıl değerlendiriyor, merak ediyor musunuz? Kullanıcı etkileşimi gecikmesini belirlemek için PageSpeed Insights ve diğer araçlar etkileşim noktalarını analiz ediyor. Örneğin mouse tıklamaları, dokunmatik ekran etkileşimleri veya klavye girişleri bu bağlamda en önemli etkileşim noktalarıdır.
INP testinde etkileşim zamanlaması, kullanıcının etkileşimiyle bağlayan zamanlama süresini ifade eder. Sitede herhangi bir butona bastığınızda, bir form doldurup iletim sağladığınızda etkileşim ne kadar sürede gerçekleşiyor? Bu tür işlemlerde tüm süreç kaç milisaniyede bitiyorsa INP skoru buna göre şekillenir. INP nedir ve nasıl optimize edilir diye merak edenler için bu bilgiler oldukça önemli.
Söz konusu olan görseller ise görsel geri bildirim süresi web sitesinin görselleri çağırması için kullandığı süreyi ifade eder. Bu süre uzadıkça INP skorunda kötü bir sonuç oluşur. INP değeri hesabında kullanıcının ilk etkileşimin ardından görsellerin ne kadar milisaniyede geri çağrıldığı önemli bir kriterdir. Hız skorları iyi siteler INP optimizasyonu bağlamında çok daha avantajlıdır.
FID ile INP Metrikleri Arasındaki İlişki
Bu noktada bir konuya özellikle dikkat çekmek istiyorum. INP nedir ve nasıl optimize edilir diye merak edenler şuna özellikle dikkat etmeli. Bir web sitesinin FID değerinin ideal düzeyde olması INP değerinin iyi olacağı anlamına gelmez. Yukarıda da belirttiğim gibi INP metriği FID’ye göre çok daha yüksek bir standardı ifade ediyor. Üstelik INP hem mobil hem de masaüstü için ortak bir metrik. Bu yüzden FID’ye göre daha evrensel. INP optimizasyonu bağlamında kullanıcı etkileşimleri üzerinde düşünürken bu noktayı unutmamalısınız.
12 Mart 2024 tarihinde Google, FID yerine INP’yi esas alarak aslında önemli bir aşamayı geride bırakacak. 2020 yılından bu yana web site hız testleri içinde yer alan FID ölçümleri böylelikle önemini yitirecek. Yeni performans ölçümü sistematiği, web site yöneticilerini INP puanlarını iyileştirme konusunda da teşvik edecek.
Diğer taraftan rekabet ve pazarlama stratejileri için de önemli bir dönüşüm meydana getirecek. INP’nin devreye girecek olması, Mart ayından sonra dijital pazarlama stratejilerinde de değişim meydana getirecek. Bundan böyle rakiplerin trafik değerleri, cirosal büyüklükleri kadar INP skorlarının da dijital dünyanın merak ettiği konular arasında yer alması mümkün.
INP Nasıl Optimize Edilir?
INP nedir ve nasıl optimize edilir diye merak edenler bu bağlamda elbette optimizasyon yöntemlerini de merak eder. Şimdi bunlardan da kısaca bahsetmek istiyorum. Bu yöntemler genellikle etkilidir. Fakat bazı durumlarda sunucudan ve servis sağlayıcının sunduğu hizmetlerden dolayı yetersiz kalır. Tabii bunları denediğiniz halde yine de INP skorlarınızda iyileşme elde etmemeniz de mümkün. Bu durumda altyapı ve sunucu değişikliğini düşünmenizde yarar var.
JS ve CSS Kodlarını Azaltma
Web sitelerde gereksiz ve aşırı büyük JavaScript ve CSS dosyaları web sitesinin yanıt verme ve etkileşim sürelerini ciddi ölçüde uzatır. Web sitenizin INP skorunu iyileştirmek için gereksiz kod parçacıklarını kaldırmalı, dosyaları sıkıştırarak önbelleğe almalısınız. Uzun JavaScript görevleri, çok fazla ana iş parçacığı etkinliği ve büyük DOM kullanımı hızı olumsuz etkiler. Kodları azaltıp daha düşük bir DOM kullanırsanız INP optimizasyonu bağlamında güzel bir başarı elde edersiniz. INP nedir ve nasıl optimize edilir konusunda bunu unutmamalısınız.
Bu konuda istediğiniz sonuçları elde edemiyorsanız site temanızı değiştirmenizde yarar var. Çünkü FID’den INP’ye geçişin doğal bir sonucu, kullanıcı deneyimi odaklı web site tasarımlarının önümüzdeki süreçte daha çok ilgi görmesidir. Sitenizin teması ve altyapısında kullandığı yazılımlar bu bağlamda önemli. Kullandığınız tema kodlara müdahaleye ve INP’yi iyileştirmeye izin vermiyorsa mutlaka değişim sağlamalısınız.
Bu tür durumlarda tema değişimi daha etkili ve pratik bir yöntem olacaktır. Önümüzdeki süreçle ilgili şöyle bir öngörüm var. Kullanıcı etkileşimlerine daha kısa yanıt süresi için web tasarım ve hız optimizasyonlarına talep artacak.
Görselleri ve Medya Dosyalarını Optimize Etme
Sitenizde büyük boyutlu görsel ve medya dosyaları INP skorunuzun artmasına neden olur. Web sitenizin yükleme süresini kısaltmak için görselleri sıkıştırarak yüklemeyi tercih etmelisiniz. Tabii JPG ve PNG gibi çok yer tutan görseller kullanmamalısınız. Bunların yerine WebP formatını tercih etmelisiniz. Yeni dönemde web geliştirme uygulamaları, uygulama mimarisi ve kod değişiklikleri sıkça gündeme gelecek. Bu süreçte en hızlı ve en etkili sonuçları bu sayede alabilirsiniz. INP nedir ve nasıl optimize edilir konusunda bu tür püf noktaları önemlidir.
Sunucu Yanıt Süresi Optimizasyonu
INP gecikmesine neden olan konulardan bir diğeri de sunucu yanıt süresidir. Web sitenizi barındıran sunucunun teknik özellikleri yeterli mi? Eğer yetersiz ise INP optimizasyonu konusunda önemli bir başarı elde edemezsiniz. Bu bağlamda sunucunuzun özelliklerini, hosting disk kotanızı ve web alanınızı mutlaka kontrol etmelisiniz. INP nedir ve nasıl optimize edilir konusunda bu da önemli bir püf noktasıdır. Ve tabii fiziksel sunucular yerine mutlaka bulut sunucuya geçin. Böylelikle daha yüksek hız skorlarına ulaşmak için önemli fırsatlar elde edersiniz.
CDN ve Önbellek Kullanımı
Kısa adıyla CDN olarak ifade ettiğimiz içerik dağıtma ağları ve önbellek kullanımı da INP nedir ve nasıl optimize edilir diye merak edenler için kullanışlı yöntemlerdir. Her iki yöntem de sayfaların etkileşim süresini kısaltır. Kullanıcı etkileşimine daha hızlı yanıt vermeyi sağlayan bu yapılar sunucu üzerindeki yükü de azaltır. Dosyaları sunucu yerine önbellekten veya CDN’den çağırmak bu konuda oldukça etkilidir. Ve bu yöntem hemen tüm büyük web sitelerinin tercih ettiği hız optimizasyonu yöntemleri arasındadır.
Etkileşimli Öğeleri Optimize Etme
INP nedir ve nasıl optimize edilir diye merak edenlere tavsiye edebileceğim bir diğer yöntem de şudur. Etkileşimli öğeleri mutlaka optimize edin. Sitenizdeki butonlar, formlar, alt ve üst menüler ne kadar kısa sürede yanıt veriyorsa INP skorunuz o kadar iyi olur. Bu bağlamda sitenizi profesyonel bir UX tasarımcıyla birlikte gözden geçirmenizde yarar var. Gereksiz butonlar, formlar ve menüler INP optimizasyonu kapsamında kaldırmanız gereken araçlardır. Site tasarımınız sade ve işlevsel olursa INP optimizasyonundan elde edeceğiniz başarı artar.
Sayfa Düzenini Sağlama ve Karmaşıklığı Giderme
Web sitenizdeki sayfa düzeni de hız skorlarını doğrudan etkileyen konulardan biridir. Sayfa boyutunu optimize eder ve karmaşıklığı önlerseniz sayfa açış hızınız artar. Buna bağlı olarak etkileşim süresi düşer. Bu iyileştirme için sayfalarınızda gereksiz görsel kullanmamalısınız. Basit yazı tipleri tercih etmelisiniz. Yazı tiplerini başka bir kaynaktan çekmemelisiniz. Sitenizde sayfa kararlılığı ne kadar yüksek olursa etkileşim gecikmesi o kadar kısa olur.
Önemli İçerikleri Önceliklendirme
Web sitelerinde bazı içerikler daha yüksek etkileşim alma şansına sahiptir. Kullanıcıların hemen etkileşime girebileceğini düşündüğünüz öğeleri önceliklendirirseniz önemli öğelerin daha hızlı açılmasını sağlarsınız. Bu öğeler örneğin üstbilgi alanları, ana metinler veya herhangi bir butondur. Bu öğeleri önceliklendirerek daha hızlı açılmasını sağlayın. Böylelikle INP performans artışı konusunda güzel bir başarı elde edersiniz. INP nedir ve nasıl optimize edilir konusunda bundan da yararlanmakta fayda var.
Lazy Loading Geciktirmesi
Web siteler için hız optimizasyonunda etkili yöntemlerden biri de lazy loading kullanmaktır. Bu yöntemin esası, web sitesindeki görsel ve medya dosyalarını kullanıcılar tarafından görüntüleninceye kadar geciktirmektir. Bu da yine sayfa yükleme süresini kısaltır. Dolayısıyla sayfa etkileşimi ve INP optimizasyonu konusunda avantaj sağlar.
AMP Sayfası Kullanma
Bu teknoloji web dünyasında şimdilik adeta bir lüks. Oysa yakın gelecekte bir standart haline geleceğini düşünüyorum. Hızlandırılmış mobil sayfa anlamına gelen AMP kullanımı örneğin bankalar gibi günlük ziyaretçi sayısı fazla sitelerin uzun zamandır tercih ettiği bir yöntem. Eğer WordPress site kullanıyorsanız aslında başka bir şeye ihtiyacınız yok demektir. Çünkü basit bir AMP eklentisiyle kendi sayfanızı kendiniz yapabilirsiniz. Böylelikle siteniz etkileşim süresi konusunda çok daha iyi bir sınav verir.
Performans İzleme ve Takip
Web sitelerin hız konusunda performansları stabil değildir. Söz konusu olan dinamik web siteleri olduğunda performans izleme ve takip daha da önemli. Zamanında almanız gereken aksiyonları alamazsanız siteniz hız konusunda giderek kötü bir deneyim vermeye başlar. Bu durum önce trafik düşüşü olarak kendisini gösterir. E-ticaret sitesi yönetimi söz konusu olduğunda bu durum cirosal anlamda düşüşler de meydana getirir. Oysa günlük düzenli takip ve izleme yaptığınızda sorunları erken aşamada görüp çözüme bağlayabilirsiniz.